YOLCU TAŞIMA TARİFELERİ
Kent içi yolcu taşıma tarifeleri, 31 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, yeniden düzenlendi. Bundan önceki düzenleme yaklaşık 20 ay önce yapılmıştı.
Önceki yıllarda yapılan düzenlemelerde bütün tarife kalemlerinde genellikle aynı oranlarda artış yapılırken bu defa bazı tarife kalemlerinde ya hiç artış yapılmadı veya artış oranı çok cüzi seviyede kaldı. Tarifelerde yapılan artışın reel olarak özel toplu taşımacılara %5 civarında yansıyacağı tahmin edilmektedir.
Yapılan artış TÜİK tarafından açıklanan yıllık enflasyon rakamının (%8,81) bile çok altında olmuştur.
Mavi Kartta ve İstanbul Kartla (kontürlü) yapılan 1. Ve 2. Binişlerde artış olurken 3,4 ve 5. Aktarmalarda artış olmadı. Yani tam kartlılar 3, 4 ve 5. Aktarmalarında 0,85, öğrenciler 0,40 ve sosyal kesimler ise 0,50 gibi çok cüzi ücretlerle yolculuk yapmaya devam edeceklerdir. Önceki tarifeye göre ortalama bir yolculuk ücreti 1,30 TL idi, yeni tarifeyle birlikte bu rakam en fazla 1,40 TL’na çıkacaktır.
Tarife uygulamalarında dikkati çeken bir diğer husus ise türler ve hatlar arasındaki aktarma ücretlerinde ve aktarma uygulamalarındaki standartsızlıktır.
Mesela, İETT ve Özel Halk Otobüslerinin çalıştığı standart tarifeli hatlarda tam tarifede 1. Aktarma ücreti (yeni tarifeye göre) 1,65 TL iken, Marmaray da ve İDO Şehir Hatları ile deniz motorlarında bu rakam 1,75 TL’dir ve bilindiği üzere Metrobüste de aktarma yoktur. Bu otoritelerin 3,4 ve 5. aktarma ücretleri de yine İETT ve ÖHO’den yüksektir. Marmaray da sosyal indirimli tarife zaten yoktur. Bu durum ister istemez şu soruyu akla getirmektedir. Niye standart otobüs hatlarında aktarma ücretleri düşüktür ve bu nasıl bir ücret entegrasyonu dur?
Metro gibi ana taşıma sistemleri yaygınlaştıkça, bu sistemleri besleyecek temel unsur olan otobüs sisteminde aktarmalı yolculuk sayısı da tabi olarak yükselecektir. Bu durum ise, yolcu artarken hasılat düşecektir anlamına gelmektedir. Otobüs sistemi hem Metrobüsü besleyecek hem de aktarma maliyetini çekecektir. Bu adil ve doğru değildir.
Metrobüste aktarma olmamasının gerekçesi hattın uzunluğu ve yüksek işletim maliyetidir Ama mesafe ve maliyet olarak Metrobüs hattından daha uzun veya yakın ve daha yüksek maliyetli otobüs hatları var ve aktarma alıyorlar. Metrobüste ticari hızın yüksekliği de ayrıca ciddi bir avantajdır. Bu itibarla tarife sisteminin esaslı olarak ele alınıp, çelişkilerin giderilmesi, en azından hatların maliyetlerine göre tarifelendirilmesi ve bir kısım uzun hatların aktarma dışında tutulması, önümüzü görebilmek için indirim oranlarının sabitlenmesi gerekmektedir.
Yapılan düzenleme maliyet artışlarının çok altında gerçekleştiği için elbette özel taşımacıları mutlu etmedi. Tabiri caizse atılan taş ürkütülen kurbağaya değmedi. Buna rağmen çok yetersiz artışın kamuoyundaki etkisi her zamanki gibi daha büyük oldu. Ekmeğe, Otoyol ve Boğaz Köprüleri geçiş ücretlerine, Elektriğe ve diğer birçok temel ihtiyaç maddelerine yapılan ve %25’in üzerindeki zamlar bu kadar dikkat çekmedi ve tartışılmadı.
Bu durum, bizim Özel Halk Otobüsleri olarak kamuoyu ve basın nezdindeki etkisizliğimizi bir kez daha gösterdi. Yani kendimizi iyi ifade edemiyor ve şartlarımızı yeterince anlatamıyoruz. Basın ve bir kısım kesimler, sürekli olarak toplu taşımada tek maliyet unsuru mazotmuş gibi bunun üzerinden kamuoyunu yanlış yönlendirdiler ve Özel Halk Otobüsleri aleyhinde olumsuz algı oluşturmaya çalıştılar. Halbu ki Dünya Petrol Piyasalarındaki düşüş ülkemizde petrol ürünlerine aynı oranda yansımadı. Tam aksine geçtiğimiz iki hafta içinde mazota 2 defa zam yapıldı. Personel maliyetlerimiz asgari ücretle birlikte en az %25 oranında arttı.
Trafik Sigortası ve Kasko bedelleri anormal rakamlara yükseldi. Maliyetler içinde çok önemli yer tutan diğer girdi bedelleri %20’lerin üzerinde arttı. Engelli Kanunu çerçevesinde araçlarımızı değiştirmek zorunda kaldık ve yeni otobüsler eskilerine göre %30 daha pahalıydı ve yatırım, yedek parça, bakım onarım maliyetlerimiz aynı ölçüde artışlar meydana geldi. Bunların haricinde, öğrenci ve sosyal kesimlere yapılan indirim oranları sürekli artırılarak ve ücretsiz yolculuk kapsamı genişletilerek gelirlerimiz önemli oranda düşürüldü ve faaliyet sürdürülemez hale geldi. Bu çerçeve de esnafımıza gelen icra sayısı her geçen gün artmaya başladı. Birçok esnaf hisse satmak süetiyle yeni araç almaya ve ayakta kalmaya çalışmaktadır. Yine kentin her geçen gün ağırlaşan trafik sorunu günde 20 saat süreyle hizmet veren çalışma koşullarını ağırlaştırdığı için personel bulabilmeyi güçleştirdi. Nitelikli personel ne yazık ki artık Özel Halk Otobüslerinde artık çalışmak istememektedir.
Gelir yetersizliği dışında sektörün acil çözüm bekleyen kısa vadeli ve geleceğimizi ilgilendiren önemli sorunları bir hayli fazla. Temel sorunlar olarak kurumsallaşma, profesyonel yönetim ve vizyonsuzluğu sıralayabiliriz. Kent sürekli hareket ediyor, gelişiyor, dönüşüyor. İşletme sistemini kentle birlikte hareket edebilecek şekle dönüştürmemiz, yani olabildiğince esnek bir işletme modeli kurmamız lazımdır. Aksi halde birçok fırsatı kaçırabilir ve biriken sorunlar altında ezilebiliriz.
Yeterli olmasa da yeni tarifenin tüm esnafımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın.
Göksel OVACIK
Toplam 5555 defa okunmuştur. Paylaş
Etiketler : Başkan Göksel Ovacık: , ’’Yolcu tarifesininde dikkat çeken ayrıntılar’’